Cumalıkızık

UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİNDE BİR KÖY: CUMALIKIZIK

Cumalıkızık, Yıldırım’ın, sadece Türkiye’ye değil bütün dünyaya açılan yüzü durumundadır.
Cumalıkızık Köyü ve çevresindeki diğer vakıf köylerinin, payitaht Bursa’nın kent merkezindeki hanlar ve külliyelerle ekonomik ilişkileri, Osmanlı’nın bütün kurumlarıyla bir beylikten imparatorluk haline dönüşmesine önemli bir katkı sağlamıştır. 
Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerini oluşturan ve halkın halen içlerinde yaşamlarını sürdürebildikleri evlerin olduğu, özgün yapısıyla günümüze kadar gelen bir açık hava müzesi özelliği taşıyan Cumalıkızık, yılın her mevsimi çok sayıda turisti ağırlamaktadır. 
UNESCO tarafından Haziran 2014 tarihinde Bursa’nın Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesiyle tarihi, doğal ve kültürel değerleri ile koruma altına alınan Cumalıkızık, bugün hâlâ yaşayan ticari kültürü ve kente oldukça yakın kırsal yaşamın devamlılığı ile birlikte erken dönem Osmanlı yaşam şekli ve vizyonuna iyi bir örnek teşkil etmektedir. 
Cumalıkızık Köyü ve çevresindeki diğer vakıf köylerinin, payitaht Bursa’nın kent merkezindeki hanlar ve külliyelerle ekonomik ilişkileri, Osmanlı’nın bütün kurumlarıyla bir beylikten imparatorluk haline dönüşmesine önemli bir katkı sağlamıştır.
Bursa ve Cumalıkızık, bugün hâlâ yaşayan ticari kültürü ve kente oldukça yakın kırsal yaşamın devamlılığı ile birlikte erken dönem Osmanlı yaşam şekli ve vizyonuna iyi bir örnek teşkil etmektedir. Cumalıkızık, Osmanlı dönemi konut dokusunu günümüze kadar koruyan bir köydür. Osmanlı dönemi sivil mimarisini günümüze taşıyan Cumalıkızık Evleri, koruma altına alınmıştır. Bursa’nın doğusunda yer alır. Günümüzde ilin Yıldırım İlçesinin bir köyü konumundadır. Orhan Bey zamanında vakıf köyü olarak kurulmuş bir yerleşim bölgesidir. Osmanlıların Bursa’da ilk yerleştikleri bölgelerden olan Cumalıkızık, 180’i halen kullanılan, bazılarında ise koruma ve restorasyon çalışmalarının yapıldığı toplam 270 evden oluşmaktadır.

TARİHİ GEÇMİŞİ
Bursa yakınlarında kurulan Osmanlı Beyliği kuruluşundan kısa zaman sonra bölgeye hakim olmayı başarmış, 1326 yılında Bursa’yı, 1331 yılında İznik’i fethederek yörede varlığını kesin olarak kabul ettirmiştir. Böylece Osmanlı halkının bu topraklara yerleşerek kentler ve köyler oluşturması sağlanmıştır. Uludağ’ın kuzeyindeki dik etekler ile vadilerin arasında sıkışıp kalan yöre köylerine bu konumlarından dolayı “Kızık” adı verilmiştir. Köylerin birbirlerinden ayrılması için de dereye yakın olanına “Derekızık”, fidye verene “Fidyekızık” ve Kızık köylerinden topluca gidilerek cuma namazı kılınan köye de “Cumalıkızık” adları verilmiştir. 
700 yıllık geçmişi olan Cumalıkızık, kızık köyleri içinde en iyi korunan ve en orijinal kalanıdır. Ünlü Cumalıkızık evleri sanki birer zaman makinasıdır ve içine giren herkesi yüzyıllar ötesine yolculuklara götürür. Kuruluş yıllarında orta mahallede birkaç hane iken büyüyen köye gerek duyuldukça yeni evler, sokaklar, çeşmeler yapılmıştır. Bu nedenle köyün oluşmasında hiçbir zaman belli bir plan göz önünde bulundurulmamıştır. Köyün ana caddesi yoktur. Birbirini gönyeli kesen sokaklara rastlanmaz. Evler topoğrafyaya uygun, birbirini rahatsız etmeyecek şekilde yerleştirilmiştir. Sokakların görevi zamanla yapılan evlerin diğer sokak ve evlere ilişkisini sağlamaktır. 

CUMALIKIZIK EVLERİNİN ÖZELLİKLERİ
Cumalıkızık evleri moloz taş, ağaç ve kerpiçten yapılmıştır. İki ya da üç katlıdır. Üst katlardaki pencereler kafesli ve ya cumbalıdır. Evler sarı, beyaz, mavi, mor renklere boyalıdır. Çivit mavi Bursa’ya özel bir renktir ve karakteristik duruşunu hemen hissettirir. Cumalıkızık evlerinde genelde iki türlü plan uygulanmıştır. Birincisinde etrafı moloz taşlarla yüksek şekilde örülmüş bir duvarla çevrili dış avlu vardır. Buradan eve giriş kapısına ve hayat kısmına geçilir. İkinci tip evlerde ise dış avlu yoktur. Sokaktan kapı yardımıyla doğrudan hayat kısmına girilir. Hayat bölümünden iç avluya, ahıra, depolara ve merdivenlere geçilir. Evlerin ana giriş kapıları çift kanatlıdır. Genellikle ceviz ağacından yapılan bu kanatlar dövme demir kuşaklar ve iri başlı çivilerle bağlanmıştır. Bu kapı kulpları ve tokmakta dövme demirdendir. 
Evler yapılırken aile mahremiyetine son derece özen gösterilmiştir. Evlerin dış kısımlarında zemin ve birinci katlar ile avlular, sokak döşemesine uygun moloz taş ve ahşap hatıllı duvarlarla örülmüştür. Üst kat ahşap taşıyıcı hımış dolgu, üstü alaturka kiremitli kırma çatılıdır. Sokaktan ev içinin görülmesi mümkün değildir. Pencereler üst katlarda kafesli veya cumbalıdır. Gerek dış avludan gerekse doğrudan sokaktan girilen hayat kısmı, üst katı taşıyan sağlam ahşap direklerle çevrilidir. Zemini yassı ve geniş taşlarla döşelidir. Hayat bölümü Cumalıkızık evlerinde günlük yaşamın geçtiği mekânlardır. Buralarda fırınlarda ekmekler yapılır, çamaşırlar yıkanır, düğünler, cemiyetler yapılır  Kat yüksekliği az olan birinci kat, kışlık bölümdür. Burada yatak odaları, oturma odaları, banyo ve ocak yer alır. İkinci kat yazlık kısımdır. Burada da değişik tip sofalara sıralanmış odalar, eyvan, seki ve sedirler yer alır. Üst katta sokağa uzanan en özenli yer baş odadır. Bu odalar ile hayat arasında eyvanlar yer alır. Burada rahat oturmak için minderli yastıklı sekiler ve sedirler vardır. Bunlar canlı renkli, desenli kumaşlarla kaplıdır. Birinci ve ikinci katlardan hayata doğru yapılan çıkmaların üzerine oturtulan köşk odalar ayrı özellik taşır. Bunlardaki dolaplar, kafesler ve sekiler rahat yaşamayı sağlamaya dönüktür. Ev döşemeleri kirişler ve bunların üzerine çakılmış kaplama tahtaları ile sağlanmıştır. Merdivenler de yörede bol olan ağaçtandır. Merdivenler hayattan başlar, bunların girişine kedi, köpek veya kümes hayvanlarının girmelerine engel olmak için kapı ve yanlarına korkuluklar konmuştur. Bunlar ince çıtalar halinde, yüksek ve sıktır. Evlerin iç kapıları tek kanatlıdır. Genellikle eşiklidir. Kapı genişlikleri 0,9 metre, yüksekliği 2 metredir. Pencereler yaz ve kış evin içinin korunmasını sağlamak amacıyla sık fakat büyük boyutlu yapılmıştır. Pencereler çift kanatlıdır. Bu nedenle açılması ve temizliği kolaydır. Sokağa bakan pencerelerin önüne örgü kafesler konmuştur. Kafes arkasındaki kişilerin dışardakilerce görülmesini önler. Fakat içerdekiler dışarıdakileri rahatlıkla görür. Bazı evlerin giriş kapıları yanındaki pencerelere kafesler takılmasının nedeni de budur. Günlük yaşantının önemli kısmını evde geçiren kadının, pencereden, bu kafes sayesinde sokağı rahatlıkla seyretmesi sağlanmıştır. Çatılarda herhangi bir tavan oluşturulmamıştır. Bu nedenle kirişler, dikmeler ve çapraz çatkılar aşağıdan bakılınca görülür. Çatının üzeri alaturka kiremitlerle kaplıdır. Çatılar genellikle dört meyilli, bazen iki meyillidir. Saçaklar oldukça dışa çıkıktır. Yağmurlu günlerde yayalar çatıların altından yürüyerek ıslanmaktan kurtulurlar. Aynı zamanda aşağıya dökülen yağmur suları yere çarparak duvarlara zarar vermez. Uludağ’dan kopup gelen şiddetli rüzgârların kiremitleri uçurmasını önlemek amacı ile damlardan belli büyüklükte taşlar sistemli şekilde sıralanmıştır. Cumalıkızık evleri, koruma altına alınmıştır. Kamu ve özel kuruluşların desteğiyle restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Cumalıkızık, 176’si tescilli, 180’i halen kullanılan bazılarında ise koruma ve restorasyon çalışmalarının yapıldığı toplam 270 ev ile Osmanlı dönemi konut dokusunu günümüze taşıyan bir açık hava müzesi gibidir. Yapılış tarihi, yapanı ve yaptıranı hakkında bilgi bulunmayan anıtsal eser sayılan Cumalıkızık Camisinin 300 yıl önce yapılmış ve 20. yüzyılın başında onarım geçirmiştir. Caminin ahşap direkler, başlıklar, kemerler ve kalem işleri son derece mükemmeldir. 

ANIT ÇEŞME
Zekeriya Hatun Çeşmesi, Cumalıkızık Camisi’nin doğu cephesindeki çift merdivenin altında, beşik tonozlu nişin içinde yer alır. Osmanlıca kitabesinde “Sahibül hayrat vel hasenat Zekeriya Hatun vakfıdır. Senet 1316” yazılıdır.  

ANIT HAMAM
Cumalıkızık Hamamı’nın güney doğusundaki kapıdan soyunma bölümüne girilir. Buradaki diğer kapıdan külhan kısmına geçilir. Ateşli kısmında tuğla örgülü bir niş yer almaktadır. Hamamın ılıklık, sıcaklık ve su deposu bölümleri orijinal haliyle durmaktadır. 

ANIT AĞAÇLAR
Köyün girişindeki çınar ağaçları da köyün anıtlarındandır. Cumalıkızık’ın bol suyuyla beslenen çınar ağaçların genç olanının çevresi 4, diğerinin ki 6 metredir. 

TARİHİ MEZARLIK
Köyün kuzeyinde, Deliçay kıyısında, bugün defin yapılmayan Koca Mezarlık’ta köyün geçmişini vurgulayan Osmanlı devrine ait, artık anıtlaşmış sayılan mezar taşları bulunur.  

DOĞA YÜRÜYÜŞÜ
Cumalıkızık’ın yukarısında bir de yürüyüş parkuru var. Hemen ilerideki vadiden Uludağ’ın eteklerine kadar doğa yürüyüşü yapılabilir.

SOKAK SULARI
Cumalıkızık sokaklarından her zaman kaynak suları akıyor. Eskiden beri süregelen bu gelenek sayesinde köylüler istedikleri zaman sulama yapabiliyor. 

MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN SOKAK ARALIĞI
Dünyanın en dar sokaklarından biri olan “Cin Aralığı”, ancak tek bir insanın geçebileceği darlıkta kestirme bir yol. Bu dar aralıkta Cumalıkızık’ın mutlaka görülmesi gereken noktalarından. 

HALKIN GEÇİMİ
Cumalıkızık köylüleri geçimlerini ceviz, kestane, kiraz ve her yıl şenlikleri yapılan ahududu ile sağlıyor. Köyün turizmi keşfetmesiyle yöresel mutfak kültürünün tarhana, erişte, reçel ve şifalı otları da ticari unsur olmaya başladı. Neredeyse her evin önünde bu ürünler satışa sunuluyor. Köy meydanı da girişte şenlikli bir davetle, köy ürünlerinin satıldığı bir pazar yeri olarak değerlendiriliyor. 

MİSAFİRPERVERLİĞİ
Köy kadınlarının marifetli ellerinden çıkan gözlemeler, hamur işleri Cumalıkızık’ın misafirperverliği ile birleşince her an her an konuklarına hazır bekliyor. Kadınların göz nuru dantelleri, oyaları da artık önemli gelir kaynakları.

RESTORASYON ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Diğer yandan Yıldırım Belediyesi, Bursa’nın doğusunda, Uludağ yamaçlarında bilinen “kızık” köylerinden olan ve 1300 Oğuz Boylarından “Kızık Boyu” tarafından kurulan Cumalıkızık’ın tarihi mirasını ayağa kaldırmak için yoğun çaba sarf ediyor.  
Bursa merkeze sadece 10 km. uzaklıkta yer alan ve 1980 yılında koruma altına alınan Cumalıkızık köyünün 2007’de başlayan restorasyon çalışmaları sayesinde neredeyse her ev için özenli bir yenileme projesi bulunuyor. İl Özel İdaresi, Yıldırım Belediyesi ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi tarafından yürütülen “Üçüncü Binyılda Yaşayan Osmanlı Köyü Cumalıkızık” projesi kapsamında restorasyon çalışmaları yapılıyor. 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı, Bursa Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onaylandıktan sonra tarihi köydeki restorasyon işlemlerini büyük ölçüde tamamlayan Yıldırım Belediyesi, Cumalıkızık’ta tarihi dokuya zarar vermeden hayata geçirilen çevre düzenlemesi ve mimari projeler ile bölgenin tarihi değerini öne çıkaracak. 

UNESCO DÜNYA MİRASI NEDİR?
Dünya Mirası, UNESCO tarafından listelenen, özel kültürel veya fiziksel öneme sahip yerlerden her birine verilen addır. Dünya Miras Alanlarını insanlığın ortak miras alanları olarak değerlendirmek için uluslar-üstü bir bakış geliştirmek yani ‘benim’, ‘senin’, ‘onun’ değil, ‘bizim mirasımız’ olarak bakabilmek ve korumayı teşvik eden uluslararası yasal düzenlemeleri dikkate almak gerekmektedir. Aynı zamanda bu alanların barışın yeşertilmesi ve kültürel çeşitliliğin ifadesi için fırsat olarak kullanılması bu alanların niteliğini zenginleştirmektedir. Dünya Miras alanları toplumun farklı kesimleri için öğretici bilgiler sunar, gelecek için bir kaynak niteliğindedir. Dünya Miras alanlarının korunması uluslararası işbirlikleri ve kültürel etkileşim için yeni platformlar oluştururken, dünya üzerindeki 1000’den fazla eşsiz nitelikteki alan ile birlikte büyük bir ailenin parçası olarak benzersiz bir aidiyet sağlar.
UNESCO 17. Genel Konferansı, 17 Ekim-21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris’te toplanmış ve 16 Kasım 1972 tarihinde UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’yi kabul etmiştir. Türkiye Sözleşmeye 14.04.1982 tarih ve 2658 sayılı Kanunla taraf olma kararı almış, Kanun Bakanlar Kurulu tarafından 23.05.1982 tarih ve 8/4788 sayılı Kararla onaylanmış ve 14.02.1983 tarih ve 17959 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Gerekli belgelerin UNESCO Genel Merkezi’ne sunulmasıyla Türkiye Sözleşmeye 16.03.1983 tarihinde resmen taraf olmuştur. 1972 Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi’ne göre oluşturulan ve Dünya Mirası Komitesi (DMK) tarafından belirlenen Dünya Mirası Listesi'nde Dünya Miras Alanı olarak ilan edilen 1121 miras yer almaktadır. Bunlardan 869’u kültürel, 213’ü doğal ve 39’u karma (doğal ve kültürel) miraslardır. Türkiye’nin bu listede 16’sı kültürel, 2’si karma olmak üzere 18 miras alanı bulunmaktadır:
1. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) 1985 
2. İstanbul'un Tarihi Alanları (İstanbul) 1985 
3. Göreme Millî Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) 1985 (Karma Miras Alanı) 
4. Hattuşa: Hitit Başkenti (Çorum) 1986 
5. Nemrut Dağı (Adıyaman) 1987 
6. Hieropolis-Pamukkale (Denizli) 1988 (Karma Miras Alanı) 
7. Xanthos-Letoon (Antalya-Muğla) 1988 
8. Safranbolu Şehri (Karabük) 1994 
9. Truva Arkeolojik Alanı (Çanakkale) 1998 
10. Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) 2011 
11. Çatalhöyük Neolitik Alanı (Konya) 2012 
12. Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) 2014 
13. Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) 2014 
14. Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (Diyarbakır) 2015 
15. Efes (İzmir) 2015 
16. Ani Arkeolojik Alanı (Kars) 2016 
17. Aphrodisias (Aydın) 2017 
18. Göbekli Tepe (Şanlıurfa) 2018



KAYNAK: 
https://bursa.ktb.gov.tr/Eklenti/10472,cumalikizik-19092013.pdf?1

https://kvmgm.ktb.gov.tr/TR-100414/bursa-ve-cumalikizik-osmanli-imparatorlugunun-dogusu-bu-.html